Karın ağrısı, kramplar, ruh hali değişimleri, baş ağrıları… ve çok daha fazlası. Kadınların her ayın belirli bir döneminde yaşadıkları adet dönemi, yaşam kalitelerinin düştüğü bir dönemi kapsar. Vücudun ihtiyaçları doğrultusunda meydana gelen değişimler çoğu zaman oldukça karmaşık görünür. Vücudumuzda meydana gelen değişiklikleri anlamamak paniklememize neden olur. Çünkü bilinmeyen kaygı yaratır. Kaygı bazen kötü uygulamalara başvurmamıza neden olabilir. Bu gibi durumlarda doğru bilgiyi almak ve vücudumuzun ihtiyaçlarını karşılamak beden ve ruh sağlığı için hayati önem taşır.
Döngü sırasında vücudumuz hormonların artışına veya azalışına göre tepki verir. Bu tepkilerden biri adet öncesi sendromu (PMS) olarak bilinir. Aslında, adet öncesi sendromu (PMS), adet görmeden önce tekrar tekrar yaşanan belirli fiziksel ve duygusal belirtiler kümelerine verilen addır. Bu belirtiler arasında şunları sayabiliriz;
• Kramplar ve baş ağrıları,
• Duygusal kırılganlık
• Depresif hissetmek
• Kaygılı
Ayrıca adet öncesi sendromunun (PMS) semptomları kişiden kişiye değişebilir. Semptomun şiddetini ve sıklığını belirleyen faktörler fenomenolojiktir. Başka bir deyişle, her adet döneminin aynı zamanda öznel bir deneyim olduğunu söyleyebiliriz. Adet döneminin belirli fiziksel etkilerine ve zihinsel değişikliklerine yönelik müdahaleler araştırılırken genel kabul görmüş ifadelerin doğruluğu sorgulanmalıdır.
Akıl sağlığı üzerinde sermayeye dayalı hilelerden sakının. Adet dönemi için vazgeçilmez olarak tanıtılan ilaçların arkasında büyük bir pazarlama endüstrisi var. Bu sektör, damgalama ve sloganlarla kadınlar üzerinde baskı oluşturarak bir tüketici kitlesi yaratmayı hedefliyor.
Adet dönemi kadınların ruh sağlığı ile bağlantılı olduğundan [1], yönetilemeyen durumlarda bir uzmana danışılmalıdır. Örneğin yorgun hissedip uyumakta zorluk çekme, libido düşüklüğü, iştah değişikliği gibi durumların psikodinamik kökenleri vardır. Sonuç olarak kişi, baş etme becerilerini keşfetmede veya kullanmada yetersiz ve eksik hissedebilir. Bu noktada uzmanın rehberliğine başvurulmalıdır.
Antidepresanlar döngünüzü nasıl etkiler?
Beden ve ruh sağlığı arasındaki ilişkiyi anlamaya çalışmak, bilim dünyasında da birçok araştırmayı beraberinde getirdi. Çalışmalar, çeşitli faktörler arasındaki ilişkileri inceler ve insanların belirsizliklerine ışık tutmayı amaçlar. Adet dönemi üzerine yapılan araştırmaların bir kısmı, antidepresanlar ve döngü arasındaki ilişkiyi incelemektedir. Bilim adamları ve bilim adamları bu soruyu halen tartışmaya devam ediyor.
Tartışmalar devam ettikçe her gün yeni şeyler öğreniyoruz. Örneğin, antidepresanların döngülerimizi nasıl etkilediği üzerine 2012 yılında yapılan bir çalışmada, sonuçlar antidepresan kullanan kadınların, kullanmayan kadınlara göre daha fazla adet düzensizliği yaşadığını göstermiştir [2].
Kaynakça
[1] Uguz, F., Sahingoz, M., Kose, S. A., Ozbebit, O., Sengul, C., Selvi, Y., … & Askin, R. (2012). Antidepressants and menstruation disorders in women: a cross-sectional study in three centers. General hospital psychiatry, 34(5), 529-533.
[2] Yu, M., Han, K., & Nam, G. E. (2017). The association between mental health problems and menstrual cycle irregularity among adolescent Korean girls. Journal of affective disorders, 210, 43-48.